Köpeklerde, Kedilerde Lyme Hastalığı - Köpeklerde, Kedilerde Kene Hastalıkları

2024 Yazar: Daisy Haig | [email protected]. Son düzenleme: 2023-12-17 03:15

Kenelerle Bulaşan Hastalıklar ve Evcil Hayvanınız

Jennifer Kvamme, DVM tarafından

Kedinizi veya köpeğinizi (veya her ikisini) kenelerden korumak, hastalık önlemenin önemli bir parçasıdır. Aslında, kene ısırmasından evcil hayvanınıza bulaşabilecek birkaç hastalık vardır. Amerika Birleşik Devletleri'nde görülen en yaygın kene kaynaklı hastalıklardan bazıları Lyme hastalığı, Rocky Mountain benekli ateşi, ehrlichiosis ve kene felcidir. Burada bunları ve köpekleri ve kedileri etkileyen diğer kene kaynaklı hastalıkları kısaca tartışacağız.

Lyme hastalığı

Borreliosis olarak da adlandırılan Lyme hastalığına Borrelia burgdorferi bakterisi neden olur. Geyik keneleri bu bakterileri taşır ve kanını emerken hayvana bulaştırır. Bakterileri hayvanın kan dolaşımına bulaştırmak için kenenin köpeğe (veya kediye) yaklaşık 48 saat tutunması gerekir. Kene bundan önce çıkarılırsa, genellikle bulaşma olmaz.

Lyme hastalığının yaygın belirtileri arasında topallık, ateş, şişmiş lenf düğümleri ve eklemler ve iştah azalması bulunur. Şiddetli vakalarda hayvanlarda böbrek hastalığı, kalp rahatsızlıkları veya sinir sistemi bozuklukları gelişebilir. Hayvanlar, Lyme hastalığı olan insanlarda yaygın olarak görülen "lyme hastalığı döküntüsü"nü geliştirmez.

Evcil hayvanlarda Lyme hastalığını teşhis etmek için kan testleri gereklidir. Sonuçlar olumluysa, duruma tedavi olarak oral antibiyotikler verilir. Zaten Lyme hastalığına sahip olan köpekler hastalığı tekrar kapabilirler - buna karşı aşılanmazlar - bu nedenle önleme önemlidir. Köpekler için Lyme hastalığı için bir aşı mevcuttur, ancak ne yazık ki aşı kediler için mevcut değildir. Bu kenelerin endemik olduğu bir bölgede yaşıyorsanız, köpeklerinizi her yıl aşı yaptırmalısınız.

Kayalık Dağlar benekli humması

ABD'nin doğu, Ortabatı ve ova bölgelerindeki köpeklerde yaygın olarak görülen bir hastalık, Rocky Mountain benekli ateşidir (RMSF). Kediler RMSF ile enfekte olabilir, ancak insidans onlar için çok daha düşüktür. RMSF'ye neden olan organizmalar, Amerikan köpek kenesi ve Rocky Mountain benekli ateş kenesi tarafından bulaşır.

Organizmanın bulaşması için kene en az beş saat boyunca köpeğe veya kediye yapışık olmalıdır. RMSF belirtileri ateş, iştah azalması, depresyon, eklemlerde ağrı, topallık, kusma ve ishali içerebilir. Bazı hayvanlarda kalp anormallikleri, zatürree, böbrek yetmezliği, karaciğer hasarı ve hatta nörolojik belirtiler (örn. nöbetler, tökezleme) gelişebilir.

Kan testleri, hayvanın enfekte olduğunu gösteren organizmaya karşı antikorlar gösterebilir. Enfeksiyonu tedavi etmek için yaklaşık iki hafta oral antibiyotikler kullanılır. Organizmayı temizleyebilen hayvanlar iyileşecek ve gelecekteki enfeksiyonlara karşı bağışık kalacaktır. Bununla birlikte, köpeğinizin veya kedinizin kalp, karaciğer veya böbrek hasarı varsa ve/veya sinir sistemi enfeksiyondan etkilenmişse, genellikle hastanede ek destekleyici tedavi gerektirebilir.

Şu anda RMSF'yi önleyecek bir aşı mevcut değildir, bu nedenle endemik bölgelerde yaşayan hayvanlar için kene kontrolü çok önemlidir.

erlichiosis

Köpekleri etkileyen kene kaynaklı bir başka hastalık da ehrlichiosis'tir. Kahverengi köpek kenesi ve Lone Star Tick tarafından bulaşır. Bu hastalığa bir riketsiyal organizma neden olur ve dünya çapında olduğu gibi ABD'deki her eyalette görülmüştür. Yaygın semptomlar arasında depresyon, iştah azalması (anoreksi), ateş, sert ve ağrılı eklemler ve morarma bulunur. İşaretler tipik olarak bir kene ısırmasından sonra bir aydan kısa bir süre sonra ortaya çıkar ve yaklaşık dört hafta sürer.

Ehrlichia'ya karşı antikorları test etmek için özel kan testleri gerekebilir. Antibiyotikler genellikle organizmayı tamamen temizlemek için dört haftaya kadar verilir. Enfeksiyondan sonra hayvan organizmaya karşı antikor geliştirebilir, ancak yeniden enfeksiyona karşı bağışık olmayacaktır. Ehrlichiosis için mevcut bir aşı yoktur. Ülkenin bu hastalığa endemik olduğu bölgelerde kene mevsiminde hayvanlara düşük dozda antibiyotik önerilebilir.

anaplazmoz

Geyik keneleri ve batı kara bacaklı keneler, köpek anaplazmozunu ileten bakterileri taşır. Başka bir anaplazmoz türü (farklı bir bakterinin neden olduğu) kahverengi köpek kenesi tarafından taşınır. Hem köpekler hem de kediler bu durum için risk altındadır. Geyik kenesi başka hastalıkları da taşıdığından, bazı hayvanlar aynı anda birden fazla kene kaynaklı hastalık geliştirme riski altında olabilir.

Anaplazmoz belirtileri ehrlichiosis'e benzer ve eklemlerde ağrı, ateş, kusma, ishal ve olası sinir sistemi bozukluklarını içerir. Evcil hayvanlar genellikle enfeksiyondan sonraki birkaç hafta içinde hastalık belirtileri göstermeye başlar. Anaplazmoz teşhisi genellikle kan testleri, idrar testleri ve bazen diğer özel laboratuvar testleri gerektirecektir.

Enfeksiyonun ciddiyetine bağlı olarak anaplazmoz tedavisi için bir aya kadar oral antibiyotikler verilir. Derhal tedavi edildiğinde, çoğu evcil hayvan tamamen iyileşir. Bir anaplazmoz nöbetinden sonra bağışıklık garanti edilmez, bu nedenle evcil hayvanlar tekrar maruz kalırsa yeniden enfekte olabilir.

Kene Felci

Kene felci, keneler tarafından salgılanan bir toksinden kaynaklanır. Toksin, memelilerde sinir sistemini etkiler. Etkilenen köpekler zayıflar ve topallar, kedilerin bu durumla fazla bir sorunu yok gibi görünür. İşaretler, bir hayvanın ilk kez keneler tarafından ısırılmasından yaklaşık bir hafta sonra başlar. Tipik olarak arka bacaklarda bir güçsüzlükle başlar, sonunda dört uzuv da etkilenir, ardından nefes alma ve yutma güçlüğü gelir. Durum daha da ilerlerse ölümle sonuçlanabilir.

Hayvanda keneler bulunursa, bunların çıkarılması hızlı bir iyileşmeye neden olmalıdır. Durumun ciddiyetine bağlı olarak, hayatta kalmak için destekleyici tedavi (örneğin, solunum yardımı) gerekebilir. Durum hızlı bir şekilde keşfedilirse verilebilecek bir antitoksin mevcuttur.

hemobartonelloz

Hem keneler hem de pireler tarafından bulaşan bir hastalık hemobartonellozdur. Etkilenen hayvanda kırmızı kan hücrelerini hedef alan, anemi ve zayıflığa yol açan bir organizma neden olur. Bu durum hem kedileri hem de köpekleri etkiler. Kedilerde, durum aynı zamanda kedi enfeksiyöz anemisi olarak da bilinir. Köpeklerde, hayvanın altta yatan sorunları olmadıkça hastalık genellikle belirgin değildir.

Hemobartonelloz teşhisi, organizmayı aramak için kan örnekleri incelenerek yapılır. Özel laboratuvar testleri de mevcuttur. Antibiyotiklerle tedavi birkaç hafta boyunca verilmelidir ve bazı hayvanlar için kan nakli gerekli olabilir.

tularemi

Tavşan ateşi olarak da bilinen tularemi, Kuzey Amerika'da dört çeşit kene tarafından taşınan bir bakteriden kaynaklanır. Pireler ayrıca tularemiyi köpeklere ve kedilere taşıyabilir ve iletebilir. Kediler genellikle bu durumdan köpeklerden daha fazla etkilenir. Köpeklerde belirtiler iştah azalması, depresyon ve hafif ateştir. Kediler, yüksek ateş, şişmiş lenf düğümleri, burun akıntısı ve muhtemelen kene ısırığı bölgesinde apse sergileyecektir. Daha genç hayvanlar genellikle tularemiye yakalanma riski altındadır.

Tularemiye neden olan bakterilere karşı antikorları aramak için genellikle kan testleri yapılır, bu da maruz kalma ve olası enfeksiyon anlamına gelir. Pozitif olarak tanımlanan hayvanlarda bu durumu tedavi etmek için antibiyotikler verilir. Bu durum için koruyucu bir aşı yoktur, bu nedenle kedileri içeride tutmak ve pire ve kene kontrol önlemleri kullanmak önemlidir. Evcil hayvanınızın kemirgenleri, tavşanları ve hastalığı taşıyan hayvanları avlamasını kısıtlamak, evcil hayvanınızın hastalığa yakalanmasını önlemeye de yardımcı olacaktır.

Babesiosis (Piroplazmoz)

Köpeklere ve kedilere babesiosis teşhisi konduğunda suçlanacak olan bu küçük tek hücreli hayvan benzeri organizmalar olan protozoalardır. Keneler, protozoan organizmayı hayvanlara iletir, burada kendini kırmızı kan hücrelerine yerleştirerek anemiye neden olur. Babesiosis genellikle güney ABD'de görülür, ancak ülkenin kuzeydoğu kesiminde de bulunabilir.

Köpeklerde babesiosis belirtileri tipik olarak şiddetlidir. Bunlar arasında soluk diş etleri, depresyon, koyu renkli idrar, ateş ve şişmiş lenf düğümleri bulunur. Ağır vakalarda hayvan aniden çökebilir ve şoka girebilir. Etkilenen hayvanda organizmanın belirtilerini aramak için kan ve idrar testleri ile özel tanı testleri kullanılacaktır.

Hastalıktan kurtulan köpekler genellikle enfekte olmaya devam edecek ve gelecekte nüksler meydana gelebilir. Babesiosis'ten korunmak için mevcut bir aşı yoktur.

Sitauxzoonosis

Kediler, cytauxzoonosis ile enfekte olma riski taşıyan türlerdir. Bu paraziter hastalık keneler tarafından bulaşır ve daha yaygın olarak güney orta ve güneydoğu Amerika Birleşik Devletleri'nde rapor edilir. Parazit vücudun birçok bölümünü etkilediğinden, kediler genellikle enfekte olduklarında çok hasta olurlar.

Kedilerde anemi, depresyon, yüksek ateş, nefes almada zorluk ve sarılık (yani cildin sararması) gelişebilir. Tedavi genellikle başarısız olur ve enfeksiyondan bir hafta sonra ölüm meydana gelebilir.

Özel ilaçlar, intravenöz sıvılar ve destekleyici bakım ile acil ve agresif tedavi tipik olarak gereklidir. Cytauxzoonosis'ten iyileşen kediler, ömür boyu hastalığın taşıyıcıları olabilir. Bu hastalığın aşısı yoktur, bu nedenle kenelerin önlenmesi önemlidir.

Amerikan Köpek Hepatozoonozisi

Güney orta ve güneydoğu Amerika Birleşik Devletleri'ndeki köpekler, Amerikan köpek hepatozoonozuna (ACH) yakalanma açısından daha büyük risk altındadır. Gulf Coast kenesi bu özel hastalığı taşır. Bu kene kaynaklı hastalık, kene tarafından köpeğin derisinin yapışması ve ısırılması yoluyla bulaşmadan ziyade, bir nimf veya yetişkin evresindeki kenenin fiilen yutulmasıyla ortaya çıkar. Yutmanın, kendi kendini tımar ederken veya köpek enfekte bir hayvanı yediğinde gerçekleştiğinden şüphelenilmektedir.

Enfeksiyon şiddetlidir ve genellikle ölümcüldür. Semptomlar arasında yüksek ateş, hareket sırasında sertlik ve ağrı, kilo kaybı ve tamamen iştahsızlık sayılabilir. Kaslar, köpeğin başının çevresinde en belirgin hale gelecek olan dışa dönük bir semptom olarak kaybolmaya başlayacaktır. Gözlerden akıntı da çok yaygındır.

Köpeğin kanındaki, akıntısındaki veya kas dokusundaki parazitleri bulmak için testler yapılabilir. Tanıdan sonra bir süre anti-inflamatuar ilaçlar ve antibiyotiklerle birlikte anti-paraziter ilaçlarla tedavi gereklidir. Köpek iyileşirse, bu hastalığın nüksetmesi mümkün olduğundan, birkaç yıl boyunca ilaç tedavisi gerekebilir.